2 Eylül 2009 Çarşamba

Ruh ve Gıda

Çıkmazların, problemlerin, sorunların vardır...Buraya kadar eyvallah..Bu bünye bunlara alıştı zaten. Ama bunların ne olduğunu bilemeyişin vardır bazen...Yani bir çıkmaz sokak ama hangi sokak bu? Sokağın adını bilememekle başlar bu bahsettiğim şey. "Ruhumda Bir Sıkıntı Var" adında bir albüm anımsıyorum, seneler evvel bir gazetede reklamına rastlamıştım bunun. Bu isim öyle bir kalmış ki aklımda, çok tanıdık gelmiş belli ki bana. Yani sıkıntının ne olduğunu bilemeyince söylenen bir beyanmış gibi..Bu beyan hangi meyanda açıklığa kavuşabilir ki, onu çok merak ediyorum işte. Belki Orhan Gencebay'ın "ya yolumu kaybettim ya ben kayboldum" demesi gibi..Bir insan, kaybolunca ne yapar? Maddi olmayan bu problemler aleminde cep telefonu çekmiyor işte, kaybolduğunda!


Var tabi çıkmazlarım, olmaz olur mu? Bir problemin çözümünü bilememekle probleminin ne olduğunu bilememek farklı şeydir, değil mi? Biri diğerinin bir adım gerisindeki aşama işte. Problemin çözümünü ararsın, sorunun kaynağına inersin ya da çıkmaz yoldan geri dönersin bu sarmal bilmece içinde. Ama neyin ne olduğunun belirsizliğini muhafaza ettiği anda ruhumda bir sıkıntı var dersin. İşte bu durumda ruhun gıdası ne ise, onu almalısın...Ve o gıdayı çok iyi belirlemelisin ki, çözümün kısa vadeli olmasın. Ruhundaki, o ne olduğunu bilmediğin sıkıntı...gidiversin..